Coco Chanel « Moda sadece elbiselerde bulunan birşey değildir. Moda gökyüzünde ve sokaktadır; fikirlerimiz, yaşam tarzımız ve etrafımızda olup bitenlerle ilgilidir. » der.
Chanel Rue Cambon 31
Bu, kendi ismini taşıyan moda evinin WWD (Women’s Wear Daily) sitesinde yapılan « Moda sektöründe çalışmayı en çok istediğiniz şirket hangisidir? » anketinde bugüne kadar en üst sırada yer almasının nedeni olabilir.
Chanel’in bu sözü, insanların bu endüstri için sahip olduğu derin bir tutkuyu yansıtıyor – bu tutku özellikle, orijinal olmanın yanı sıra kendilerinden daha büyük bir şeye ait olmayı arzulayan Y kuşağı için doğru sayılabilir.
Şubat sonu Mart ayı başında yapılan bu anket iki farklı oylama ile gerçekleştirilmiş: biri WWD’nin 2.000 den fazla cevap toplayan sosyal medya hesapları üzerinden, diğeri ise 405 cevabın toplandığı, Amerika ve Avrupa’daki ileri gelen moda ve pazarlama okullarının öğrencilerine direk olarak gönderilen anket üzerinden. Verilen cevaplar arasında 200’den fazla şirket, marka ve tasarımcı ismi var. Biz aralarından ilk 25’i sıraladık.
Ankete katılan okullar arasında, The Fashion Institute of Technology; Savannah College of Art and Design; LIM College; Pratt Institute; Fashion Institute of Design and Merchandising; University of Westminster; University of Creative Arts; University of Brighton; London College of Fashion, ve the Royal College of Art bulunmakta.
Ankette katılımcıların aralarından istediklerini seçebilecekleri bir şirketler listesi var ancak arzu edenler listeye dahil olmayan isimleri de yazabiliyor.
Twitter, Facebook ve LinkedIn gibi sosyal medya kanalları üzerinden yürütülen ankette ilk beş firma sırasıyla; Chanel, LVMH Moët Hennessy Louis Vuitton, Christian Dior SE, Alexander Wang ve Diane von Furstenberg. Altıncı sırada Marc Jacobs ve H&M tarafından izlenen Kate Spade var. Dokuzuncu ve onuncu isimler ise Burberry Group ve Prada SpA.
Buna karşılık, öğrencilerin seçtiği ilk 10’da Christian Dior SE, H&M, Burberry Group ve Prada yerlerini Calvin Klein, Salvatore Ferragamo SpA, Michael Kors Holding Ltd ve Armani’ye bırakıyor. Chanel ve LVMH öğrenciler tarafından cevaplanan ankette de ilk iki sıradaki yerlerini koruyorlar.
(Listenin tamamı için metnin sonuna ininiz)
Hem birebir röportajlarda, hem de her iki farklı anket grubunda anahtar temalar ortaya çıkmış. Örneğin, bu şirketleri neden seçtiklerini açıklayan katılımcılar son derece duygusal ve tutkulu olmanın yanı sıra oldukça derin düşünülmüş cevaplar da vermişler. Bu cevaplar aynı zamanda büyük ölçüde inanç da içeriyor.
Katılımcılar en çok arzuladıkları moda firmalarından bahsederken « rüya gibi » « ikonik » kelimelerinin yanı sıra « harika » gibi sıfatlar da kullanmış. Bu idealizm, seçim önceliğini sürdürülebilirliği olan, pozitif bir çalışma ortamı sağlayan ve çalışanlarına kariyerlerinde büyüme ve gelişme vaat eden şirketlere veren bir bakış açısı ile harmanlanmış. Katılımcılar aynı zamanda seçtikleri markaların miraslarına da saygı duymakta.
« Gabrielle Chanel benim ikonum ve onun işlerine bayılıyorum. Moda dünyasında yaptıkları – yarattıkları ile dünyayı değiştirdi ve onun yarattığı marka için çalışmak rüya gibi olur.» diyor bir katılımcı.
« Ve tabii Karl Lagerfeld’i unutmayalım; o da hayran olduğum bir kişilik, dolayısıyla çalışmak isteyebileceğim başka bir yer yok. »
« Matmazel Chanel’in zamanında kadınlar belirli kültürel normlara göre giyinmek zorundalardı ve bu devamlı tuvaletler içinde dolaşmak demekti » diye yazıyor başka bir katılımcı. « Kadın kıyafetlerine getirdiği eşsiz ve maskülen dokunuşu ile bu normları yıkmayı başardı. Chanel kadınlar için geçerli moda kurallarını yıkmaya uzun süre devam etti. Ama sonra yeniden, moda dünyasındaki kuralları yıkmanın normale dönüşü gibi, bu ikonik marka da etekler bluzlar ve blazerlar gibi modern kadının klasik parçalarına takılı kaldı. Bu, geleneğin asla eskimediğinin kanıtı… Chanelin icat ettiği ne olursa olsun asla unutulmayacak. »
« Neden » sorusuna verilen cevapların çoğu içgüdüsel. Katılımcılardan biri « Ben de onun gibi bir feministim ve adımlarını takip ediyorum » diyerek Chanel’i arzulananlar listesinin başına koyuyor.
L’Oréal markasını liste başına yerleştiren bir başkası ise bu kararını « Dünyadaki bir numaralı güzellik markası olarak, tüm dünyada kadınları güçlendirmek için çalışan global bir marka bünyesinde bulunmak çok isterim » diyerek açıklıyor. Bir diğer katılımcı ise « güçlü ve kendine güvenen kadını temsil ettiği için » Diane von Furstenberg’i seçtiğini söylemiş.
İlk on isimden biri olmasa da, bir katılımcı BCBG Max Azria’nın « şirket çalışanlarına değer verdiği için » en arzulanan marka olduğunu dile getirmiş. « Bu durum çalışanlarına ödedikleri miktardan, eğitimlerinden ve onları geliştirmeye olan arzularından belli oluyor. »
Kering’e gelince, anketi cevaplayanlardan biri şirketi; « Yakın zamanda Kering bünyesindeki markalardan birinde stajyerlik yaptım. Şirketin çok dayanıklı ve sürdürülebilir olduğunu söyleyebilirim. Oldukça pozitif bir çalışma ortamı. » diye tanımlamış.
En Çok Hangi Şirketlerde Çalışılmak İsteniyor?
New York’daki LIM College’da okuyan ve ankete yüz yüze cevap veren öğrencilerin çoğu da online yorumlarda görülenler ile benzer duyguları paylaşıyor. Pazarlama ve mağazacılık bölümlerinde okuyan bu son sınıf öğrencileri, sektörlerinde büyümeleri için fırsatlar sunarken, çalışanlarının kariyerlerine yatırım yapacak ve destek olacak müdürler tarafından yönetilen işbirlikçi bir çalışma ortamı da sağlayan işler aradıklarını söylemişler.
LIM’de görsel mağazacılık son sınıf öğrencisi olan Tatiana Patterson, okulun; büyük perakendecilerde ve tekstil firmalarında haftada 28 saat çalışan öğrencileri olan kooperatif programının parçası. Öğrencilerin neredeyse yarısı mezuniyetlerinden hemen sonra iş teklifleri alıyor. Patterson Lululemon Athletica’ya yerleştirilmiş ve deneyimini « burası bir aile gibi » diyerek tanımlıyor.
Patterson WWD’ye « Bu aynı zamanda yaratıcılığımı gösterebileceğim bir fırsat. » diye açıklıyor. « Müşteriler için bu, sadece kıyafet satın almaktan öte, insanlara ilham vermekle ilgili birşey. Bir topluluk yaratıyorsunuz. »
Moda endüstrisinin aynı zamanda hem insan hem ürün topluluğu olması fikri Patterson’un sınıf arkadaşları tarafından da paylaşılıyor. Bu öğrenciler hikaye anlatmanın da ürünün tüketici ile buluşmasındaki süreçte kritik bir rol oynadığında hemfikir. Süreci, sadece tüketici için değil, dahil olan herkes için unutulmayacak deneyimler yaratmak olarak tanımlıyorlar. LIM öğrencileri her gün gitmek için can atacakları işler aradıklarını söylüyor. Sonuçta, aileleriyle geçirdiklerinden daha fazla zamanı iş yerlerinde geçiriyor olacaklar.
« İş yeriniz ve aldığınız maaş önemli, ama yaptığınız işi sevmek de istiyorsunuz » diyor Staten Island’da mağazacılık okuyan Samantha Svorinich.
En çok çalışılmak istenen 25 yabancı şirket:
Sıra Marka/Şirket Puan
1 Chanel 11.66%
2 LVMH Moët Hennessy Louis Vuitton 8.50%
3 Christian Dior SE 7.90%
4 Alexander Wang 6.90%
5 Diane von Furstenberg 6.20%
6 Kate Spade 5.60%
7 Marc Jacobs 4.90%
8 H&M 3.90%
9 Burberry Group plc 3.30%
10 Prada S.p.A 2.80%
11 Nike 2.60%
11 Hermès International Société 2.60%
12 Ralph Lauren Corp. 2.20%
13 Tory Burch 2.20%
14 Calvin Klein 2.20%
15 Kering SA 2.00%
16 Armani 1.90%
17 Urban Outfitters 1.80%
18 Donna Karan 1.70%
19 Levi Strauss & Co. 1.60%
20 L’Oreal 1.30%
21 Under Armour, Inc. 1.20%
22 Quiksilver Inc. 1.18%
23 Brunello Cucinelli 1.15%
24 Coach, Inc. 1.02%
25 Lululemon Athletica Inc. 0.96%
– Bu yazı bir tercümedir. WWD’de yayınlanan orjinali için tıklayın.