Bir anda ortaya çıkan iş görüşmeleri öncesi hepimiz dolabımızdaki kıyafetlerimizi tek tek incelemişizdir. Bir anda dolabımızda niçin 7 adet beyaz tişörtümüz olduğunu ama tam istediğiniz gibi siyah pantolonumuz olmadığını düşünürüz. Bir iş görüşmesi için hangi boyda topuklu ayakkabıyı tercih etmeliyiz peki ya saçlarımızı nasıl yapmalıyız? Konu iş görüşmesi olduğunda moda editörleri bile stresli olup karar vermekde zorlanabilir- her ne kadar bu onların meslekleri olsa bile… İlk mülakatta iyi bir izlenim verip, neyin iyi neyin kötü izlenime yol açabileceğini bilmek gerekiyor.
Bu yüzden Vogue.com editörlerine iş görüşmelerine giderken doğru bir izlenim vermek için önerilerini sorduk. Bu soruya tek bir cevap bulmak imkansız ama sorduğumuz editörlerin çoğunluğuna göre kendi stilinizi bir nebze de olsa yansıtıp kurumsal bir klon gibi görünmemek önemli.
Göz Kamaştırıcı ve Pahalı Olduğunu Belli Eden Parçalardan Kaçının
“Fazla göz kamaştırıcı ve çok pahalı olduğunu belli eden parçalar giymekten kaçının. Örneğin Hermes Birkin’iniz varsa ne mutlu size ama bunu iş görüşmenize getirmeyin. Tabii ki neyin uygun olacağı ve kişisel stilinizi ne kadar yansıtmanız gerektiği başvurduğunuz pozisyona göre değişir. Kreatif ama kurumsalda bir iş için görüşmeye gittiğinizi varsayalım. Hem sorumluluk sahibi ve derli toplu ama hem de kendiniz gibi görünmeniz gerekiyor. Böyle durumlar Marni, Celine, The Row gibi markalar için ideal vakitler. Hem akıllı, hem chic hem de kendiniz görünebilirsiniz.”
—Alessandra Codinha, Vogue.com Moda Haberleri Editörü
Her zaman kendiniz olun
Jorden Bickham, Vogue.com Moda Editörü
“Bence ne giyeceğiniz nasıl bir iş görüşmesine gideceğinizle ilgili. Kendinizi doğru ve derli toplu bir şekilde temsil etmek en güzel ilk izlenimdir. Benim iş görüşmem için (öncesinde panikle 5.000 kere kıyafet değiştirdiğime eminim) Gap’ten düğmeli denim gömlekle yüksek bel italyan kesimi mor bir pantolon giymiştim. Moda sektöründe bir iş olduğu için bu kombinimin beni yansıttığından emindim. Benim kombinim pratik, aşırı resmiye kaçmayan bir görüntü çiziyordu. Aynı zamanda trendler ve marka olduğunu bağıran parçalardan da uzak durmuştum. Kabul ediyorum denim gömlek riskli bir seçimdi ama sonrasında Denim Editörü oldum- yani tam nokta atışı yaptım denilebilir”
—Kelly Connor, Vogue.com Piyasa Editörü
“Bence en mantıklı seçim sade, logolardan uzak, fazla parlak ve göz yormayan seçimler yapmak. Rahat olmak ve kendiniz gibi hissetmek de çok önemli. Kendiniz gibi olurken abartıya kaçmamak önemli bir detay. Vogue.com için görüşmeye geldiğimde soyut çiçek desenli bir Stella McCartney elbise ile Manolo Blahnik’den süet topuklu ayakkabılar giymiştim. Geriye dönüp yeniden seçme şansım olsa monokrom ve minimal parçalar tercih edebilirdim. Minimal beyaz bir bluz, bilekte biten pantolonlar ve topuklu terlikler ve The Row’dan bir parça”
—Brooke Ely Danielson, Vogue.com Aksesuar Editörü
“Güzellik konusunda makyajımın işverenin dikkatini dağıtmasını istemem. Burda temiz olmak anahtar. Cildimde kapatıcıya, krem allığa, bronz eyeliner ile doğal bir görüntü veren rimele yönelirdim”
—Mackenzie Wagoner, Vogue.com Güzellik Editörü
“Birisi tarafından bir mülakatta ilk dikkat edilen şeylerin ayakkabılarınız, saçınız ve gülümsemeniz olduğunu duymuştum. Bu yüzden çoğunlukla ayakkabılara yatırım yapıyorum. Siyah Gucci Jordan loaferlar bir mülakat için iyi bir seçim olabilir. Ayakkabılar haricinde geri kalan parçalarımın sade ve dikkat dağıtmayan seçimler olmasına dikkat ediyorum. Gülümsemeye gelince ise burda iş size düşüyor”
—Cameron Bird, Vogue West Coast Associate
“Hangi iş olduğuna bakmaksızın öncelikle saçımın yüzümden uzak arkaya doğru yatırıldığından emin olurum. Sürekli saçıyla oynayıp, onları düzelten biri kadar dikkat dağıtan birşey olamaz. Düzenli bir at kuyruğu, aşağıda bir topuz veya yandan örgüyle durumu kurtarabilirsiniz”
—Jenna Rennert, Vogue.com Güzellik Editörü
“Pantolonlardan hiç hoşlanmıyorum. Bu sebeple kot pantolon değillerse büyük ihtimalle onları giymeyeceğimdir. Son günlerde ise J. Crew’ün Teddie modeli pantolonlarını keşfettim ve bana normal pantolonlardan çok daha rahat geldiler. Bu yüzden bir iş görüşmesine herhalde onlarla oversize kaşmir süveterim, lacivert kadife loaferlarım ve altın takılarla giderdim”
—Emily Farra, Vogue.com Moda Haberleri Yazarı
“Bence bir iş görüşmesine giderken birazcık basic bir stil çizmek her zaman daha iyidir. Görüşmeyi yapan kişinin siz konuşmaya başlamadan bir fikir sahibi olmasını istemezsiniz. Siz konuşmaya başlayana kadar kafasında boş bir sayfa olması gerekiyor. Bu sizin bir stilinizin olup olmamasıyla ilgili değil fakat karşınızdaki kişinin Prada’nın son koleksiyonuyla ilgili zıt fikirleri olup olmadığıyle ilgili. Yine aynı şekilde kıyafetlerde olduğu gibi takı konusunda da farklı zevkleri olup olmadığıyla ilgilidir. İstediğiniz işe uygun giyinin ve profesyonal bir görüntü sergileyin. Eğer moda sektöründe bir iş ise marka bir parça giymenin yanlış olduğunu düşünmüyorum. Fakat daha geçen hafta mağazalara gelen Gucci bir parça yerine vintage veya bir kaç sezon öncenin bir parçasını tercih etmenizde fayda var. Fazla trend parçalar kullanmak görüşmelerde iyi değildir. Ayakkabılara gelince ise benim tercihim topuklu oluyor. Beni dik gösterip, iyi hissettiriyor ama tabiki üzerinde rahat hissettiğim bir topuklu seçmek gerekiyor”
—Anny Choi, Vogue.com Piyasa Editörü
Size uğur getirdiğine inandığınız parçalara yönelin. İçindeyken iyi anılarınızın olduğu parçalar seçin.
Lauren Sanchez, Vogue Asistan
*Bu yazı bir tercümedir. Orjinali için tıklayınız.