Merhaba, ben Gözde. Modanın başkenti Milano’da, modayla alakası olmayan, şehir planlama yüksek lisansı yaptıktan sonra Türkiye’de kendimi perakende sektöründe, ardından da moda sektöründe buldum.
Yaklaşık 3 senedir 15’ten fazla ülkede satış noktaları olan Türk markası Fonfique’te çalışıyorum. Fonfique’le birlikte yaklaşık 3 senedir yurt dışında fuarlara katılıyorum. Fuarların daha doğrusu yurt dışına açılmanın birçok Türk markası tarafından istendiğini, merak edildiğini pek çok markadan bize gelen sorular nedeniyle bildiğim için bu konudaki tecrübelerimi size aktarmak istedim.
Yurt Dışına Açılmak
Yurt dışına açılmak pek çok markanın hayalini süslediği gibi aynı zamanda çekinilen bir konu. Bazı markalar ekonomik nedenlerden, bazıları ise nasıl yapılacağını nereden başlayacağını bilemediğinden bu hayallerini erteliyor.
Benim önerim yurt içinde planladığınız kitleye ulaştığınızı düşünüyorsanız veya yurt içindeki ekonomik belirsizliklerden/istikrarsızlıklardan dolayı yurt dışı pazarının size iyi geleceğini düşünüyorsanız bu fikri artık ertelememeniz. Aslında yurt dışına açılmak göründüğü kadar zor olmayabilir.
Öncelikle dilerseniz buna gerçekten hazır mısınız ona bakalım.
Üretim
En önemli konulardan ilki üretim. Yurt dışından sipariş aldığınız zaman siparişinizi teslim tarihinde gecikmeden teslim edebileceğinizden emin olmanız gerekiyor. Tabii ki bunun için de sizi yarı yolda bırakmayacağını bildiğiniz güvendiğiniz bir veya birkaç üreticinizin olması gerekiyor. Bu kısım yurt içindeki siparişleriniz ve marka devamlılığınız için zaten olmazsa olmazlardan biri.
Pazar Araştırması
Siz markanızı hangi ülkelerde hayal ediyorsunuz? Nerelerde şansınızın daha yüksek olduğunu düşünüyorsunuz? Sıkı bir rakip/fiyat araştırması yaptıktan sonra açılmayı düşündüğünüz ülkelere göre fiyatlarınız pahalı mı kalıyor, ucuz mu kalıyor, kullandığınız malzemeler tercih ediliyor mu tüm bunlar hakkında biraz bilgi sahibi olmanız gerekir.
Çıkış Yolu
Hazırlık ve araştırma süreçlerinden sonra hangi yöntemle yurtdışına açılmayı düşünüyorsunuz buna karar vermeniz gerekiyor. Tabii ki sadece bir yönteme bağlı kalmak zorunda değilsiniz ancak tek seçeneğinizin fuarlar olmadığını da bilmelisiniz.
En basit ve ekonomik yöntemlerden biri bilgisayar başında pazar araştırması yaptığınız gibi satmak istediğiniz mağazaları araştırmak. Markanıza yakın bulduğunuz başka markaların satış noktalarını kontrol etmek çok yararlı olacaktır. Turistik bir tura çıkıyormuşsunuz gibi ülkeler için araştırma yaptığınızda hangi caddelerde, nerelerde alışveriş yapılması gerektiği bilgisini bulmak dijital çağda yaşadığımız için çok kolay. O ülke(ler)de yaşayan arkadaşlarınız varsa onlara da nerelerden alışveriş yaptıklarını en beğendikleri butikleri sorabilirsiniz. Googlemaps’i açıp sanki sokakta geziyormuş gibi streetview ile gezerek mağaza isimleri bile toplayabilirsiniz. Mağaza isimlerini bulduktan sonra da onları tekrar google’da arayarak veya Linkedin’de araştırarak iletişim bilgilerine ulaşmanız mümkün. Tüm bu bilgileri barındıran bazı websiteleri bulmak da mümkün (her ülke için olmasa da her türlü bilgi önemlidir) www.hipshops.com bu sitelere bir örnek.
Tatillerinizi İş Seyahatine Çevirin
Tatillerinizin bir kısmını iş seyahatine çevirebilirsiniz. Tatiliniz sırasında beğendiğiniz mağazaları birebir ziyaret ederek ürünlerinizden bahsedebilir, numune bırakabilirsiniz. Büyük mağazalarda satın almacıları bulamayacağınız için her ne kadar şansınız çok olmasa da satın alma departmanlarına posta yolu ile de numune gönderebilirsiniz.
Fuarlar
Herkesin merak ettiği ve bir türlü katılmaya cesaret edemediği fuarlara gelecek olursak:
Devlet destekleri sayesinde ve fuar sırasındaki harcamalarınıza biraz da dikkat ederek tahmininizden daha ekonomik bir şekilde yurtdışına açılabilirsiniz. Tabii ki çok fazla ülkede birden çok fuar var ancak ürünlerinizin cinsine göre bilinen belli başlı fuarlarda şansınızı deneyebilirsiniz. Daha önce bu fuarlara katılmış markalara deneyimlerini sorabilirsiniz ancak her markanın da farklı olduğunu unutmamanız gerekir. Bir marka için çok kötü olan bir fuar sizin için çok iyi geçebilir. Markanızı en iyi tanıyan kişi sizsiniz. Bir tatilinizi fuar dönemine denk getirerek ziyaretçi olarak fuarı gözlemleyebilir, fuar yetkilileri ile görüşme şansı yakalayabilirsiniz.
Devlet Destekleri
Ticaret bakanlığının internet sitesinde devlet desteği alabileceğiniz fuarların listesine kolayca erişebilirsiniz.* Milli katılım ve bireysel katılım olarak 2 farklı liste olduğunu göreceksiniz. Her iki listenin de son kolonunda (desteğe esas tutar) kiraladığınız stand için metrekare başına ne kadar devlet desteği alabileceğinizi görebilirsiniz. Bu fuarlar dışında katılmayı düşündüğünüz bir fuar var ise konu ile ilgili bağlı olduğunuz ihracatçı birliğin devlet destekleri bölümünü arayarak yardım rica edebiliyorsunuz. Genellikle fuar başvuru sözleşmeniz ile birlikte katılmak istediğiniz fuarın listeye alınmasını istediğinize dair bir dilekçe yazmanız istenir. Eğer dilekçeniz onaylanırsa katılacağınız fuar devlet desteği verilen fuarlar listesine dahil edilir.
Devlet desteği alabilmeniz için fuar öncesi ve sonrası yapmanız gereken bazı şeyler var. Tüm bu süreçte bağlı olduğunuz ihracatçı birliği ile iletişim halinde olmanız gerekiyor. Devlet destekleri departmanları yeni değişen mevzuatlar ve yapmanız gerekenlerle ilgili zaten sizleri bilgilendireceklerdir.
Gerekli evrak listesi zamanla değişebileceği için sadece bu listeye bağlı kalmamanızı öneririm. Ancak genel hatlarıyla hangi belgeleri hazırlamanız gerektiği konusunda kısaca bilgiler vereceğim.
- Başvuru sözleşmesi: örneğini ihracatçı birliğiniz size gönderecektir veya çevrimiçi olarak hazırlanacaktır.
- Şirket evraklarınız: İmza sürkileri, Ticaret sicil gazetesi, vergi levhası gibi..
- Makbuz: Üyesi olduğunuz ihracatçı birliğine aidatınızı yatırdığınıza dair makbuz fotokopisi
- Marka Tescil Belgesi
- Eğer bireysel katılım yapılıyorsa fuar sırasında standınızın fotoğrafları
- Kapasite raporu: Gerekli evraklar arasında genelde en zorlanılan şey kapasite raporunu temin etmek oluyor. Kapasite raporu üreticinizden almanız gereken bir evraktır. Maalesef her üreticide bu evrak halihazırda olmuyor. Üreticinizden sizin için almasını rica edebilirsiniz. Alması çok zor olmayan bu evrak Sanayi veya Ticaret odasına başvurularak alınıyor. Çok pahalı bir evrak olmadığı için üreticinize siz aldırtabilirsiniz. Evrak dışında bir de üreticinizle aranızda pazarlamacı sözleşmesi imzalamanız gerekiyor. Pazarlamacı sözleşmesi de üreticinizin ürettiği ürünleri sizin pazarlamanıza izin verdiğini gösteren bir belge niteliğindedir. Ürünleriniz kendi atölyenizde üretiliyor ise atölyeniz için kapasite raporu almanız gerekiyor. Alınamaması durumunda ise çok kolay olmasa da kapasite raporu olan herhangi bir üreticiyle anlaşmaya çalışabilirsiniz.
İstikrar Önemli
Fuar sonrasında genelde 3 ay kadar bir süre zarfında bu belgeleri hazırlayıp teslim etmeniz gerekiyor. Süre değişebileceği için başvurunuz öncesinde mutlaka kontrol etmeniz gerekir. Evraklar hazırlandıktan sonra dosyanız ihracatçı birliğiniz tarafından incelemeye alınır. İncelemeden sonra ticaret bakanlığının görüşü beklenir. Tüm bu süreç olumlu ilerlerse ticaret bakanlığı merkez bankası ödeme talimatı gönderir. Ödeme talimatı gönderildikten yaklaşık 3 ay sonra da devlet desteğiniz başvuru evraklarında paylaştığınız şirket hesabınıza yatırılacaktır. Tüm bu inceleme sürecini çevrimiçi olarak size ihracat birliğiniz tarafından verilen kullanıcı adı ve şifreniz ile takip edebileceksiniz. Fuar katılımınız ile devlet desteğinizin hesabınıza yatışı arasında yaklaşık 5-6 ay kadar fark oluyor.
Fuar katılımlarınızın istikrarlı bir şekilde devam etmesi her seferinde yeni müşteriler edinmeniz ve varolan müşterilerinize kendinizi hatırlatmanız açısından çok önemli olduğunu bilmeniz gerekir. İstikrarlı ve güvenilir bir marka olduğunuzu göstermiş olursunuz. Ayrıca fuar esnasında farklı markalar ile bilgi alışverişleri yapabilir, yeni trendleri birebir gözlemleyebilirsiniz.
Son olarak fuar desteği alamasanız dahi eğer katılacağınız fuar milli katılım yapılan fuarlar listesinde ise ve ihracatçı birliğinizin o fuarla anlaşması var ise kayıt ücreti (1500-2000 € civarında olan “registration fee”) ödemeden katılacağınızı bilmenizi isterim. Şu anki döviz kuru ile düşündüğünüzde size ciddi bir avantaj sağlayacaktır.
Yazım sırasında birçok kez tekrar ettim ancak yinelemek isterim ki başvuru süreçleri değişebiliyor. Mesela daha önce fuar başvuruları sadece başvuru sözleşmesini ihracatçı birliğinize göndererek yapılabiliyorken artık tüm evrakları şirketinizin KEP** adresinden e-imzalı olarak mail atmanız istenmektedir. Bu nedenle fuar başvurularınız için en son ve doğru bilgiyi ihracatçı birliklerinizden alabileceğinizi hatırlatmak isterim.
**Kayıtlı Elektronik Posta anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler için kullanımı kanunen zorunlu hale getirilmiş olan e-posta adresi